14 Aralık 2017 Perşembe

ÇOCUĞUNUZ EMEKLİ OLDUĞUNDA NE YAPSIN İSTERSİNİZ?


“Çocuk büyüdü, okulu bitirdi, meslek sahibi oldu da iş emekliliğine mi geldi?” diye sorabilirsiniz. Hatta “Çocuğum emekli olduğunda ben hayatta olmam! Benden sonra ne yaparsa yapsın artık!” diye gülebilirsiniz.  Okul dışı zamanlarda çocuğunuzun yapabileceği etkinlikleri planlarken, çeşitli spor ve sanat aktiviteleri için zaman ayırırken, dahası bütün bunlar için kendinize ayırdığınız zamandan bile çalarken, çocuğun emekliliğini neden düşünmeyelim?

Bütün İyiler Biraz Küskündür kitabının yazarı Nilay Örnek, uzun bir süre önce sosyal medya hesabından bir paylaşımda bulunmuştu. Yazar Haruki Murakami’nin plak koleksiyonun bir fotoğrafıydı paylaştığı ve altına şöyle bir not düşmüştü : “Bir şeyi iyi yapanlardan fazla saygı duyduğum bir şey varsa o da, bir işi iyi yaparken nitelikli hobisi olanlar.” Nilay Örnek’in bu paylaşımı, bu konunun yazı haline bürünmesini tetiklemiştir. Kendisiyle aynı görüşte olmam bir yana, üzerine düşünüp yerine göre “keşke daha çok insan…” diye dert edindiğim bir noktayı vurgulamıştı, çok yaşasın!

Çocuklarımızı hangi sebeple okul dışı aktivitelere yönlendiriyoruz? İç sesiniz olarak başlıyorum: “ Enerjisini doğru yöne aktarsın, kötü alışkanlıklar edinmesin, farklı sosyal ortamlarda bulunsun, yeteneği olan alanda daha fazla uğraşsın, kendimize biraz zaman ayıralım çocuk aktivitedeyken, evde baş edemiyorum biraz evden uzaklaşsın, sıkılıyor, çevremdeki herkes çocuğunu bir yerlere götürüyor benimki eksik kalmasın, zaten sürekli derslerle iç içe çocuk biraz rahatlasın …” diye uzar gider bu liste. İnanır mısınız, hepsi doğru cevap! Hiç birinde yanlış bir taraf yok. Bu sorunun içerisine sakladığım, asıl önemli olan kısım, çocuğunuzun yaptığı aktivitenin ya da aktivitelerin uzun soluklu mu kısa soluklu mu olduğu. Herhangi bir spor dalı ile ilgileniyorsa veya sanat, çocuğunuzun bunu ne kadar ve ne ölçüde devam ettirmesini istersiniz? Bunu değerlendirirken, çocuğunuzun devam ettiği aktiviteyi sevdiğini, bu aktiviteyi yapabildiğini düşünerek yazıyorum bunları. Örneğin, siz çocuğunuzun piyano çalmasını çok istiyorsunuz, şehrin en iyi öğretmeninden ders aldırıyorsunuz ama çocuk ağlayarak gidiyor, mızmızlanıyor, ev çalışmalarını aksatıyor ya da severek gidiyor da bir ilerleme kaydedemiyor; bu durumlar farklı bir yazının konusu.

TDK Büyük Sözlük şöyle açıklıyor; Hobi : İng. hobby Uğraşı: “Meslek dışında biricik merakı, kendi tabiriyle hobisi fotoğrafçılıktı.”-H.Taner.  Uğraşı: 2) Görev ve meslek dışında severek yapılan, dinlendirici, oyalayıcı uğraş, düşkü, hobi. İngilizceden dilimize geçtiğine göre, hiç üşenmedim, bir de Webster’s sözlükten baktım, o da şöyle diyor; boş zamanlarda yapmaktan ya da çalışmaktan keyif alınan uğraşı ya da meşguliyet.

Çocuğun bugün nitelikli bir hobisinin olması, onun emekliliği için yaptığı en büyük yatırımdır diyorum ben de, Nilay Örnek’in paylaşımına ek olarak. Çocuklarımızın eğitim ya da mesleki gelecekleri için kaygılanırken, işsiz kalabileceklerinde nasıl kazanç sağlayacakları ya da emekli olduklarında kendilerini işe yaramaz hissedebilecekleri aklımıza geliyor mu? Ne dersiniz?  

Hobiler, sözlüklerde “boş zamanlarda” tanımlamasıyla yer alırken, bu zaman dilimlerinin keyfe keder gerçekleştiğini düşünmüyorum. Hobi bir disiplin ister (öznel görüş tabii). “Kitap okumaya zamanım yok.” diyen biri ile kitap okumayı nitelikli bir hobi haline getirmiş bir insanın belli bir disiplin içerisinde okuduğunu, her gün okumaya belli bir süre ayırdığını biliyoruz. Yani çocuğunuz, hem devam ettiği aktiviteyi yapabiliyor, hem keyif alıyorsa, o disiplin muhtemelen kendiliğinden yerleşiyordur. Böylece geleceğini de garanti altına alıyor!


Nitelikli hobisi olan insanlara sevgilerimle! Dilerim ki pek çok çocuk nitelikli birer hobisi olan yetişkinlere dönüşür.
Görseller: Rahmi Koç Müzesi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder