22 Ekim 2017 Pazar

BAŞARILI ÇOCUK REÇETESİ



Bütün derslerde başarılı, girdiği sınavlarda ilk üçte olan, sınav notları yüksek çocuk yetiştirmenin reçetesini ister miydiniz? Okuduğunu hemen anlayan, eve gelir gelmez ödevlerini yapan, sınavlarda hatası olmayan çocuktan bahsediyorum. İlköğretim ve ortaöğretimi yüksek notlarla bitiren, en iyi üniversitelerin en iyi bölümlerine yerleşen çocuklar hemen her anne babanın hayali değil mi? Bunun bir reçetesi olsaydı, sanıyorum insan doğasının tamamen değişmesi gerekirdi. Belki başlığa aldanıp hevesle okumaya başladınız. Sizi hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm. Okul başarısının kesin bir reçetesi yok! Ancak bugünün çocuklarının, gelecekte başarılı ve mutlu yetişkinler olmalarının bazı ipuçları var. Şimdi bahsedeceğim bu ipuçlarına “deli saçması” diyebilirsiniz. Başarılı çocuklar yetiştirmek için, uluslararası alanda yapılan uzun süreli araştırmaların sonuçlarını sizlerle paylaşacağım:

1)      Çocukları ev işlerine dâhil etmek: Ev işlerinde sorumluluk alan çocukların, gelecekte ekip çalışmalarında başarılı oldukları sonucuna ulaşılmış. Başkalarına yardım etmenin önemi, ev işleri ile başlıyor. Bunun yanı sıra çocuklar “Hayatında içinde yer alabilmek için, hayata dair işleri yapmalıyım.” sorumluluğuyla erken yaşlarda tanışıyorlar.

2)      Çocuklara sosyal beceriler öğretmek: Araştırmacılar, 700’ün üzerinde çocukla anaokulundan başlayıp bu çocukları 20 yıl boyunca gözlemliyorlar. Anaokulundan itibaren sosyal beceriler kazanan çocuklar, 20 yıl sonraki yetişkin hayatlarındaki başarı arasında çok anlamlı ilişkiler bulunmuştur. Arkadaşlarıyla dayanışma içerisinde olan, başkalarına yardım eden, onların duygularını anlayan, problemlerini kendi başına çözen çocukların 20 yıl sonra istedikleri bölümlere yerleştikleri, daha sonrasında istedikleri işlerde çalıştıkları gözlemlenmiş. Amacımız çocuklarımız için sağlıklı bir gelecekse, çocuklarımızın sosyal ve duygusal becerilerini geliştirmenin önemi bilimsel çalışmalarla da ortaya çıkıyor.

3)      Beklentinin Yüksek Olması: Buna bazı alanlarda Pygmalion Etkisi, başka bir deyişle Kendini Gerçekleştiren Beklenti de denmektedir. Başarabileceğine inanan, başarmak için harekete geçer.

4)      Yanlışa, başarısızlığa odaklanmak yerine, emeğe odaklanmak: Çocuğun üstesinden gelmek istediği her hangi bir konu üzerinde çabasına odaklanmanın, onu bu konuda desteklemenin başarıyı etkilediği sonucuna ulaşılmış.

Çocuklarda başarı üzerine yapılmış pek çok araştırmanın ortak maddeleri olarak derlenen 10 maddeden sadece dördünü özetledim. Mesleği, sosyoekonomik düzeyi ne olursa olsun, ortak olarak faydalanabileceğimiz maddelerin bu dördü olduğunu düşündüm. Başarı çok faktörlü bir kavramdır ve pek çok boyutu ve etkileyeni vardır.

İnsanın başarı ifadesini, kendimce doğanın düzeniyle eş değer tutarım. Tıpkı doğanın kendine has ve birlikte saygıyla yürüyen düzeni gibidir benim için. Kendi yetenekleri doğrultusunda ilerleyen, diğer insanlarla doğru iletişim becerisini kazanmış, yardım etmeyi, paylaşmayı bilen yetişkinlerin, çocukluklarının da mutlu geçtiğini düşünürüm. İşin sonucunun “EN İYİ” olmasından ziyade süreçteki çabanın kıymetini bilen, hatalarından, başarısızlıklarından kendi gelişim çizgisini oluşturabilen çocuklar, üzerinde zaman ve emek harcadıkları işin kıymetini de bilirler. Çünkü hata da başarısızlık da birer öğrenme yöntemidir. Bir sınav sonucunun muhteşem olması kısa süreli bir amaçsa, bütün olarak öğrenmenin keyfi uzun süreli bir amaçtır ve çalışmak bu sürecin anahtarıdır.

Başarılı olmak için çalışmak, bir esin işi değildir. Belli bir disiplin gerektirir. Düzenli tekrarlar, öğrenilenin hayatla bağdaştırılması bu disiplinin sonucunda ortaya çıkar. Sanıyorum biz yetişkinlere düşen görev çocukların hayal etmelerinin yolunu açmak, ufuklarını geliştirebilmelerini sağlamak, bazı başarısızlık durumlarıyla baş edebilmeleri için onlara fırsat tanımak. Yapabileceğinize inandığınız, bir gün başarılı olduğunuzun hayalini kurduğunuz hangi işte ya da konuda zorluklarla karşılaşmadan başarıyı tattınız? Bugünün en büyük markasının sahibi Walt Disney de “Her şey bir fareyle başladı.” derken, yıldız olmadan önce beceriksiz, başarısız denilerek işinden atılmış, arkadaşlarıyla ortak kurduğu animasyon şirketi iflas etmiş ama vazgeçmemiştir. Çocukların deneyip yanılmaları, hayal kurmaları, bazen başarısız olmaları için çocuklara fırsat tanımak, onlara sağlıklı bir gelecek inşa etmenin belki de altın anahtarıdır.

              Okuyan, okuduklarıyla hayaller kuran, çabasından vazgeçmeyen, yaşadığı dünyanın tümüyle farkında olan çocuklarla dünya çok daha güzel.


                Mutlu haftalar diliyorum.

3 yorum: