Lafı öyle uzatmışım ki yazdıklarımın hepsini sildim. Kısacık olsun, sadece bu günlere dair not kayıtlı kalsın istedim.
Corona günlerinde iç dünyanıza çekildiniz mi? Kendinizi değerlendirdiniz mi?
Düşüncelerimizde aldım verdim oyununu oynamak için neden ihtiyaç duyalım ki virüslü zamanlara...
Sizi bilemem, farklı düşünenler olacaktır elbette. Corona günlerinden sonra değişecek misiniz? Bu romantik cümlelerin, virüsle ilgisi yok ki! Belki içinizde zaten değişme isteği vardı, itici gücü bekliyordunuz, izolasyona denk geldi! Olamaz mı?
Değişmek ve gelişmek isteyen herkesin belki beklediği zamanmış gibi geliyor. Hani cesaret meselesi.
Hepinizi şimdiden uyarıyorum, her pazartesi başlanan diyete, her yeni yıl akşamı alınan kararlara dönmesin! Gerçekten değişim ya da gelişim istiyorsanız, rahat olun, şu günlerle uzaktan yakından alakası yok. Siz sadece kendi sesinizi daha yüksek duyar oldunuz.
İşin bir de arka bahçe çıkış kapısı var. Neden durduk yere değişmek istesin ki insan? Değiştirmek istediklerimiz varsa, bakın ona bir lafım yok. Ama dönüp dolaşıp hep aynı kapıya geliyoruz: Değiştirmek, değişmek ya da sizce adı neyse, zamana ve olaya ihtiyacımız yok.
Corona virüsün de yenemeyeceği tek gerçekliğin ego olduğunu düşünüyorum. Okuduğum tüm ejderhalardan daha korkutucu. Ego gibi yenilmez bir gerçeklik şu dünyaya kazık çakmışken, nedir bu "Bundan sonra her şey değişecek!" romantizmi?
Yıllar sonra paylaştığım bu yazımda da aynı cümle ile bitireceğim:
İnsan kalbine göre yaşar...
Sağlıkla...
Ağzına,kalemine sağlık canım.Çok güzel bir tespit.
YanıtlaSilBen de o ışık hep var coronaya gerek yok.Görebilene...